Türkiye’de altın üretiminin izin süreçlerindeki olumsuzluklar nedeniyle düşüş eğiliminde olduğunu belirten Öksüt Madencilik Ülke Müdürü David Bickford, Bakanlığın izin süreçlerini hızlandırmaya yönelik reform hazırlığında olduğunu ve bunun sektöre olumlu katkı sağlayacağını söyledi.
2024’te Türkiye’de 32,2 ton altın üretildiğini ve altın ithalatının ülkenin cari açığının yaklaşık %57’sini oluşturduğunu belirten Bickford, izin süreçlerinin hızlandırılmasının cari açığı olumlu etkileyeceğini ifade etti. Rezerv keşfinden üretime geçiş sürecinin ortalama 10 yıl sürdüğünü ve 700 ruhsattan sadece ikisinin madene dönüştüğünü vurguladı. Yeni bir sahanın faaliyete geçmesi için 17 farklı kurumdan onay alınması gerektiğini belirtti.
Öksüt Madencilik’in 2024’te Türkiye’nin altın üretiminin %19’unu (6,2 ton) karşıladığını ve bölge ekonomisine 60 milyon dolar katkı sağladığını açıkladı. Kayseri’nin Develi ilçesindeki Öksüt Altın Madeni’nin 4 yıl daha faaliyet göstermesi planlanıyor ve şirket yeni cevher arayışlarını sürdürüyor.
Yaklaşık 1400 kişiye istihdam sağlandığını ve sosyal sorumluluk projelerine destek verildiğini belirten Bickford, 2014-2024 döneminde eğitim ve sağlık ağırlıklı yaklaşık 258 milyon liralık yatırım yapıldığını ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından (EBRD) kredi sağlayan ilk altın madeni olduklarını söyledi. Bir kadın kooperatifi kurarak kadınların üretime katılımını artırmayı hedeflediklerini de ekledi.
İş sağlığı ve güvenliği (İSG) konusunun önemine değinen Bickford, Öksüt Madencilik’in ileri teknoloji kullanımıyla İSG risklerini en aza indirmeyi hedeflediğini belirtti. “İşte Güvenlik, Evde Güvenlik” eğitim programı ile çalışanların güvenlik kültürünü benimsemelerini sağladıklarını ifade etti.
Yapay zeka ve dijital teknolojilerin sorumlu madencilikte kritik rol oynadığını vurgulayan Bickford, yapay zekanın iş güvenliği süreçlerinde riskleri azaltmada ve kazaları önlemede önemli olduğunu söyledi. Sistemin herhangi bir uygunsuzlukta müdahale ekiplerini uyardığını ve bu sayede büyük kazaların önüne geçildiğini belirtti. Sensörler ve nesnelerin interneti (IoT) teknolojisiyle toplanan verilerin yapay zeka ile analiz edilerek risk haritaları oluşturulduğunu ve önlemler alındığını ekledi.
News
